Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

30 Eylül 2012 Pazar

Kısa ve Öz

      


       


        Biliyorum sıradan olmadım hiç...Renklerim oldu hep.Belli bir tipim yoktu..Çoğunluğa karışmadım.Amerikan dizilerini izlerip komedi filmlerinde ağladım.Tüm insanları sevdim.Hepsinde güzel birşeyler gördüm.Kız-kadın ayrımı yapmadım. Benim için kadın ve erkek vardı.Homofobik olmadım hiç.Saygı duymayı bildim.Yağmur yağınca şemsiyemi kapatıp, karı parmakuçlarımda tutmaya çalıştım.Güneşten korunmak için güneşgözlüğü takmadım çıplak gözle baktım güneşe hep.İnsanlara baktığım gibi.Herhangi bir etiket eklemeden, dümdüz.Herşeyi sevdim.Affettim.

       Bir sürü şey denedim. Şarkı söyledim, gitar çaldım, öykü yazdım, kıyafet tasarladım,spor yaptım. Barlarda, kafelerde,sokaklarda, otobüslerde insanları izledim. Hayatlarını topladım. Onları yazdım. Kendimi yazdım. Çaput bağladım dilek ağaçlarına. En az sizin kadar inandım falcılara. Ama önce Tanrı'ya...

        Bir sürü film izledim, kitap okudum. Anladım. Anlamadığımı farkettiğimde öğrenmeye çalıştım.Kıskandım ama sapıtmadım. Hep çok konuştum anlatacaklarım vardı çünkü. Birirktirdiklerim. Kızmazdım kolay kolay sadece canım çok acıdığında... O zaman da küfretmez, duvar olur görmezdim.Ben düz biriydim işte.

       Hayata iz bırakmaya çalışan eli ekmek değil kalem tutan biri.

      Senin gibi... Hatırlatmak istedim...

Gibi

 Oysa ne kadar da masumdu hayallerimiz, karakalem çizilmiş bir resim gibi.



Acı veriyor yokluğun, tanıdık bir acı değil ama bu,
Öncekilere benzemiyor hiç.
Böyle, böyle sanki arkamı dönsem seni görecekmişim gibi.
Yoo daha çok senin cenazendeymişim gibi aslında...
Böyle çaresiz, umutsuz bir acı.
Elimin kolumun bağlı olduğu bir acı.
Sanki seni bir daha hiçbir şekilde, hiçbir zaman diliminde göremeyecekmişim gibi.
Boşluk gibi.
En sevdiğim oyuncağım kırılmış gibi.
Mutluluğun resmini çizmem istenmiş de çizememişim gibi.
En sevdiğim yazar yazmaktan vazgeçmiş gibi.
Anılarım silinmiş gibi.
Annem terk etmiş gibi.  


Ahhh... Tarif edemiyorum ki.
Keşke içimi açsam, açsam da görebilsen.
Yokluğun naftalin kokusu gibi.
Sevmediğimi bilirsin oysa.
Ben, sen olsam sırf bu yüzden gitmezdim.

Şimdi gözlerini kapat sevdiğim,
Karakalem bir resmimi çiz gözkapaklarına.