Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

20 Şubat 2011 Pazar

Beyaz ve sen galiba bir de ben!






En çok sana yakışırdı beyaz, bunu sen bile bilmezdin..
Yumuşacık tebessümünün bende yarattığı hissi bilmediğin gibi..
İhtimaller üzerine kurulu bir aşktın sen..
Mesela ben ellerinin hafif sert olduğunu hayal ettim hep.
Dokunduğunda hissettirecek ama acıtmayacak!
Yürüyüşün sık adımlı, aceleci değil ama..
Çayın tek şekerli olmalı ve ekmeğin ucunu seviyor olmalısın..
Maç izlerken heyecanlı,atak ama küfürbaz değil!
Deniz sevmelisin benim gibi..
Ve bir de gazetenin spor sayfasını..
Tenin yumuşak ama gizemliydi benim için..
Kokun uzak ama tanıdık;
Biraz vanilya belki çam..
Sesin ince ama tok olmalıydı..
Konuştuğunda anlamlı bir melodi yayılırcasına..
Dudakların..
Ürkütücü, kırmızıya çalan bir pembe, belki papatya kokuyordur biraz..
Saçmaladım biliyorum ama ben dudaklarının papatya kokma ihtimalinde yüzdüm gecelerce..
Ve gecelerce sana milyarlarca isim içinden isim beğendim..
Senin gerçek olduğuna inanmak ve sana doğru uzun soluklu hayaller kurabilmek için..
Daha derin nefesler alabilmek için..
Ve birgün ihtimallerle dolu dünyamdan gerçek dünyaya doğru yürümeyi başardığımda,
sana seslenebilmek için!
Bir ismin varsa ve ben sana hayal de olsa seslenebiliyorsam,
Sen gerçeksindir..
Gerçek olmalısın..
Öylesin değil mi??