Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

22 Ağustos 2017 Salı

Ateşböceği




Seni düşünüyor muyum ?

Anneler günüydü.. Gece 2 civarında.. Bir süre görüşmeyelim demiştin.. Durup dururken.. Acaba bir şey yazdın mı bana diye telefonuma baktığımda görmüştüm. Bakmasaydım keşke diye ne ağladım bir ben bilirim. O sabah babaanneme gitmiştik. Sessizliğim, ağlamaklı halime üzülüp beni konuşturmaya çalışmıştı. Konuşmaya gücüm yoktu.  Ben o ay babaannemi kaybettim. İyi bir kadındı.. Severdi beni. Senin gibi ama göstermezdi pek. Sıkı sıkı sarılmaz, gözleriyle severdi.. Gitti sonra.. Bir şey diyemedim... Bi süre sonra aklıma geldi. Acaba o gün gidişini kabullenip henüz daha başındayken dönmese miydik birbirimize? Bu kadar üzülmez miydik acaba ? 

Anılarım birbirine karışıyor. Hatırlamak için her gün en başından en sonuna dek gün gün aklımdan geçiriyorum herşeyi.. Birini kaybetsem herşey bitecek gibi.. Biri gitse, sende içimden valizini toplayıp gidecekmişsin gibi.. İyileri kötüsünden ayırmadan.. Her anı en sıkıcı veya en güzel anlarıyla.. Hepsini gözümün önünden geçiriyorum. Yani aslında biz hiç ayrılmadık. İçimde tekrar tuşu takılı kalmışçasına devam ediyor tüm o anılar... 

Bende çok yorgunum. Uyuyamıyorum da çoğu gece.. Hele bu zamanlar... Nüksediyor içimde ki karanlık.. Erkenden kalkıp herkeslerden önce işe geliyorum.. Kimseyi sevmek, kimseyle konnuşmak istemiyorum. Arkadaşlarımdan, bakkalımdan bile nefret ediyorum. Ben çok değiştim. Nefret ve kinle dolu içim. Kırıcıyım.. Bu Özlem'i sevmezdin sen. Ne kadar ironik. Bu hale gelmemin sebebi, bu halimi sevmezdi! 

Çok üzüldüm ben. Eskidiği için değiştirdiğim yarabantlarından yoruldum. Canımın acmasından yoruldum. Senden gelecek tek bir kelimeye bunca zaman bile hala aynı hevesle muhtaç olmaktan yoruldum. Seni düşünmeden uyumak için bildiğim tüm şairlerin adını en baştan ve en baştan saymaktan yoruldum. Seni rüyamda görmektense kabus görmeyi dilemekten yoruldum. Seni rüyamda gördüğüm gecelerin sabahlarında ki enkazımdan yoruldum. Öğrenmek istediğin bu ise asla vazgeçmedim ben. 

O  kitap fuarında sana koşulsuz bir sevgi ile bakan, hadi beni buradan kaçır diyen hevesli kadın gbi değilim belki ama daha olgun daha yaralı bir kadın olarak seni hep sevdim ben...

 Hep...

P.S: Mithat Can Özer'den Ateşböceği'ni dinleyerek, önemli bir şey yapıyormuşçasına ciddi bir yüz ifadesi ile yağmurlu bir akşam üstü yazılmış ve kalbi kırık tüm kadınlara adanmıştır. 




3 Ağustos 2017 Perşembe

Derin bir nefes..






Ne kadar uzaktayım senden. Ne kadar mesafe var aramızda. Sahi kaç km? Kaç lanet olasıca adım ? Kaç kulaç yüzmeliyim boğazın diğer yakasına ulaşmak için ? Ne kadar koşmalıyım sana varmak için? Kollarımı ne kadar açmalıyım sımsıkı sarılabilmek için ? Ne kadar renkli giyinmeliyim kalbimin siyahlığını gizleyebilmek için ? Ne kadar su içmeliyim içimde ki bitmez ateşi söndürmek için?  Ne kadar  gülmeliyim yalandan.. Ne kadar saklamalıyım acımı..

Gün ortasındayım. Günün tam ortası.. Tuvalete saklandım ben. İçimde koptu bir şeyler... Durup dururken. 5 dakika önce çirkin bir rapor içinde formüllere boğulmuşken.. Sıradan çalan tavsiye listesine uygun şarkılar dinlerken.. Bir anda.. Birşey kırıldı içimde. Bir anda! Dağıldım. Midemden yükselen ateşe karşı koyamadım. Küçük bir çocuk gibi saklandım. Kimseye söyleyemedim. Fayansa uzanmak istedim. Soğuğu beni ele geçirene dek.. Yanıyorum. Sıcaklardan değil.. Buz yanığı gibi.. Yanıyorum. Yemin ederim. Kendime verdiğim her sözü tek tek unutup, huzursuzluğumda boğuluyorum. 

Sesin gelmese de ara ara kelimelerin geliyor bana. Bir bilsen sana yazmamak için telefonumu kapatıp uyuduğum geceleri.. Özleyen bir tek ben değilim biliyorum. Özlüyorsun. Özlüyoruz. Ama çare değil birlikte olmak. Çare değiliz birbirimize.. İyi geldik bir dönem, birbirimizde huzur bulduk. Ama bitti. İkimizde farkındayız. İkimizde silkinip devam etmek istiyoruz hayata.. Olmuyor. Mağlup olduk. Birbirimize, kendimize, aşka.. Suçluyuz.. Ve haklı.. Ve aşık. Yani en azından ben. 

Ama derin bir nefes alıp formüllerime, hesaplamalarıma döneceğim birazdan. İş arkadaşlarımla şakalaşacağım. Güleceğim. akşam eve giderken senin beni her zaman beklediğin yerden geçeceğim. Kalbim ağzımda atacak yine.. Sonra yarın olacak... Her zaman olur. Bunca yıldır yarın oluyor çünkü. Bitmez bir inatla.. Asla pes etmeyen bir sabırla.. Her gecenin sabahında gün doğuyor ve ben eksiklerime rağmen yaşıyorum. Senin gibi.. 

Kendine iyi bak canşenliğim, yürek sızım..

P.S: Canınızın ne kadar yandığını saklamakta ustalaşmamanızı dilerim. Umarım hiç maskeleriniz olmaz. Benim güzel, yaralı ve bir o kadar güçlü kadınlarım...


Öz.