Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

28 Ekim 2014 Salı

Dahi anlamına gelen -ki ayrı 'sevilir'...





Burası çok soğuk…  Kış gelmiş sanki. Görsen, ağaçlarda bir tane yaprak yok. En sevdiğim kuşlar göçmen olmuşlar. Kırmızı, kırmızı değil sanki… İnanmazsın gökyüzü mavi değil, gri… Ama hep gri… Deniz desen ayrı bir hikaye… Bir kızgın, bir kırgın, hep dalgalı, hep bir savaş halinde… Şarkılar hep hüzünlü… İnsanlar yabancı. Anlatacaklarım var ama konuşamıyorum. Çok soğuk! İçimde dev buz kütleleri… Şimdi sana üşüyorum diyeceğim, inanmayacaksın. Yeminle üşüyorum ben! Çok üşüyorum…

Gidişinle öldürdüğüm bir takım düşlerim var. Arka bahçesi ceset dolu içimin… Sana söylenmek üzere ipe dizilmiş küfürlerim var. Duysan utanmazsın! Sen hiç utanmazsın ki. En azından ben göremedim. Ömrü vefa etseydi aşk’ının belki denk gelirdim bir kere olsun. Aldatmak bu denli kolay olmasaydı, senin için.  Verilen sözlerin bir kıymeti olsaydı. Mesela, seni hiç bırakmayacağım derken doğruyu söylemiş olsaydın! Sarıp sarmalarken beni, kollarının yanında bir parça da kalbin sarsaydı. Belki görürdüm! Ama ne mümkün… Sen saçları benden daha uzun bir kadına gittin. Gitmek de denmez aslında, sen hiç gelmedin ki benim kıyılarıma… İzmir’in Karşıyaka’sıydın sen! Benim içimdeydin ama benim olmayı kabul etmedin! 

Küçük mutluluklarımı, pamuk şekerimi, kağıt helvamı, sokak müzisyenlerimi, balık ekmeği, ucu kırık saçlarımı, mırıldandığım şarkılarımı, ezbere bildiğim onlarca şiiri, benim şairlerimi, benim öykülerimi, benim kahramanlarımı, benim denizimi sevmedin sen! Neden bilmiyorum ama sevmedin. Sevmeye çalıştın mı onu da bilmiyorum. 

Bense senin devrik cümlelerini uçsuz bucaksız bir sevgiyle kabul etmiştim. Senin dahi anlamına geldiği için ayrı yazılan –ki olduğunu bilmeden. Cümle içinde hep hatalı kullandım. Ben sanırım seni biraz yanlış sevdim!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder