Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

5 Şubat 2015 Perşembe

Martı



İçim yangın yeri! İçim kor! İçim viran!
Bu uzun kış, bu yağmurlar, bu karlar...
Sönmüyorum. Güçleniyor yangınım.

Ben şişede balık, ben denizde damla, ben onca kuş arasında martıyım...


Onca güzel sesli kuş içerisinden martı kahkahası olmuşum ben. Denizi hatırlatıyorum insanlara ama korkutucu bir kahkaha eşliğinde... İnsanlar beni seviyor ama neden sevdiklerini bilmiyorlar. Beni onlara sevdiren deniz aslında. Düşün ki Ankara'da yaşayan bir kadın sesimi duysa güzel şeyler hatırlar. Denizi mesela... Sahili... Bir zamanlar sevmekten mutlu olduğu adamı... Hiç deniz görmemiş biri korkar belki. Serçeleri, güvercinler, kırlangıçları sever benim yerime... Oysa geniş kanatlarım var herkesi kollarımın altına alabilirim. Kocaman kalbim. Ama balıkçıl olduğunu unuttuğundan simit yiyen bir martıdan hiç bir farkım yok. Ben sadece sevilmeyi unuttuğu için seven bir kadınım. Denize dalma çabalarım nafile... Sonunda bir parça simite talim edeceğim besbelli... Bu kavga, bu mücadele boşa... Kulak çınlatan kahkahalarımla bir vapurun ardı sıra uçan sürüye katılmalıyım... Geride kaldım... 

Vapur kıyıdan uzaklaşmadan payıma düşen simiti yakalamalıyım...

 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder