Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

10 Haziran 2017 Cumartesi

Limonlu Dondurmanın Hatrına,



       Ruhu birbirlerine benzeyen insanlar çok sık denk gelmezler birbirlerine, hayat onları bir şekilde ayrı tutar. Huzuru, mutluluğu birbirlerinde bulmasınlar diye... Doğanın, evrenin ya da adı her ne ise onun  çirkin bir oyunudur bu...
 

 Günün birinde biri ile tanışırsın, senin sol kolunda onun sağ kolunda acemice değmiş sigara yanığı buluşturur sizi. Denk gelirsiniz birbirinize.. Tamamlayacak gibi.. Aynı oluşunuzun tuhaf şaşırtmacasında döküverirsiniz sakladığınız herşeyi.. Sarılsanız sanki yüzyıllık yalnızlık son bulacak gibi... Kimse ile konuşmadıklarınızı, yıllarca sakladıklarınızı konuşursunuz bir çırpıda... Şarkıları, filmleri, evreni... Konuşmayı unuttuğunuz her şeyi... Aşk dışında herşeyi... Birbirinize umut beslersiniz. Aşk umuttan doğar. Bilir ve susarsınız. Limonlu dondurmayı ne çok sevdiğini anlatırsın sen. O ise DJ olmayan radyo kanallarını sevdiğini anlatır hevesle... Tüm çirkinlikleri kapanır dünyanın, güzel yanları kalır size... Bir fotoğrafın derin anlamında susarsınız... Kelimeler yetersiz gelir bazen. Sessizliklerin huzuru sarar sizi... 

İnanmak ister kalbiniz, tüm işaretleri görmezden gelmek. Mutlu olma ihtiyacı o kadar baskın bir duygudur ki, karşı koyamazsınız bazen... Bırakıverirsiniz kendinizi... Akışına nehrin.. Sessizce gidiverir günleriniz ellerinizin arasından...  Geriye bir şarkı kalır BELKİ...


Kalbinizi dolduran insanlar çıkar bazen karşınıza, gelişleri kadar mucizevi olmaz belki gidişleri... Ama izleri sevmeyi bilirsiniz siz. Yara izleri ile dolu kalpleri sevmeniz gibi...  


P.S: Annem, herkesi kendin gibi sanma der. Ne doğru, ne yerinde bir sözdür bu... Hatırlayın istedim...


Sevgiler,
 
Özz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder