Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

18 Kasım 2017 Cumartesi

Anneme..




       Annemle küçücük bir kebapçının kendi kadar küçük sandalyelerine zorla oturmuşuz. Mecburi bir yakınlık hissiyatı sağlar size böyle yerler.. Herşey o kadar küçüktür ki ister istemez dizleriniz değer birbirinize.. O yüzden böyle yerlere sevmediğiniz insanlarla gitmezsiniz farkında  olmadan..

        Anneme hızla bir çay geliyor.. Her zaman gittiğimiz yer, müdavimcilikte zirvedeyiz. Biz sipariş vermeden yemeklerimiz geliyor.. Benim sevdiğim bir iki meze masaya zorla sığdırılıyor.. Garsonlar çekilince hızlıca bir kaç büyük lokma alıyoruz yemeklerimizden.. Annem sever diye pişmiş domateslerimi , tırnak pidemi ona veriyorum. İlk açlığımız duruluyor. Çatallar elimize büyük geliyor.. Oradan buradan konuşuyoruz biraz. Sonra konu derinlere iniyor sakince. Annem sevgisini içinde yaşayan sakin bir kadındır. Ne kadar mücadele etsemde az ve öz söyler sevdiğini.. O yüzden daha kıymetlidir hissettirdikleri..

Sahi ne zaman 30 oldum ben anne diyorum.. Gözleri parlayarak bakıyor bana.. Belli gurur duyuyor o an benimle. Uzaktan büyük bir metanetle seviyor.. Minicik şeylerle mutlu olurdun çocukkende.. Seni mutlu etmek çok kolaydı.. Zorlukların üstesinden geldin hep. Çok şey yaşadın. Hepsini içinde yaşadın.. Gizli gizli ağladın hep, çaresiz kaldığında umudunu hiç kaybetmedin. Ve iyileştin kızım dedi. Sonunda iyileştiğini hissedebiliyorum.  Bir an önce çayından büyük bir yudum alırken, nefes alır gibi bir çırpıda söyleyiverdi.. Sonra domatesinden büyük bir parça kopardı. Ne kadar yaşlanmıştı.. Hayat hiçte adil davranmamıştı ona.. Benim dertlerimi kendi derdinden ayırmadan nasıl da sahiplenmişti.. Sarılmak geliyor içimden tutuyorum kendimi.. Sessizce bakıyoruz birbirmize.. Gözlerini kaçırıyor garson boşları alırken.. Şükrediyorum ona sahip olduğum için..

Kediler geliyor masamın etrafına koşarak.. Onlarda benim müdavimlerim.. Tavuklarımı didikleyip gizlice besliyorum hepsini.. Annem şakayla karışık aç kaldın gene diyor.. Eskiden onun eline küçük gelirken ellerim, şimdi onun ellerini kavrıyor sıkıca ..  Dar sokaklardan muzur bir mutlulukla geçip evimize gidiyoruz..

P.S : Bu öykü bir cumartesi huzurunda annem akşam şekerlemesini yaparken, asla eve sokmam dediği kedim kucağımda oynarken yazılmış ve anne kıymeti bilen herkese adanmıştır..

Öz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder