Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

6 Mart 2010 Cumartesi

Ar-tık..!

Baktığın yerde değilim artık..

Farklı yönlere doğru oturuyoruz..

Birbirimize sırtımız dönük..

Göz- göze gelmiyoruz..

Hiç, ol(!)madık..

Rüzgarım saçlarını dağıtmıyor artık..

Ve sen taramıyorsun saçlarını günde 3 kez..

Dağınıksın..

Senin kokun da başkalarının burnuna çalınıyor artık..

Ve özlenmiyorsun benim iklimimde at-ıl-mış-sın..

Biz ; Ar-tık bir sevda idik..

Semti sokağı unutulmuş..

Geçilmez olmuş..

_muş 'lu geçmiş zamana ait..

Ben ikametgahımı senden öteye aldım bilesin..

Sen'den değilim artık..

Sende ben'den değilsin..

Baharının tadını çıkart..

Ve ben de başlayayım hayata ar-tık..!

ikinci el..!

Hani yeni bir telefon alırsın, merak ediyorsundur..

Sürekli kurcalarsın sıkılana dek.!

Aşk'ta öyle işte demişti..!

Aşk-a inanmayan bir adam(!)

Aşk-a inanan bana..!

Aşk-ı tanımlayabileceğine inanıyordu..

Aşk-ı kaybetti..

Şimdi yeni bir telefonun ikinci el piyasasında..!

Fiyat sormakta..

Ucuza kapatacak belli..!

Durdurulmazsa..!

Düş kırığı..

Benim düşüm kırıldı..
Tanıdığınız bir düş tamircisi var mı?
Benim yok..!
Hiç olmadı..
Hep kendim tamir ettim kırıklarımı..
Kırgınlıklarımı..
Umudum vardı..
Olmak zorundaydı..
Yeniden düş'ler kurdum..
El değmemiş mabedimde..
Bakire beynimin derinliklerinde...
Sonra tanımadığım yüzler ellerini daldırıp 'en derinime',
Aldılar onları benden..
Karanlıktı görmedim..
Bir kanat çırpışı hızında attılar yere..
Üstüne basıp egolarını tatmin ettiler kırıklarımın üzerinde..
Dans ettiler..
Şarkılar söylediler..
Beynimin uçurumlarından attım kendimi çok kez
Düş'lerimin dallarına takıldım..
Tırmandım..
Yaşadım.
Yeni düşler kurdum..

Ama düş'üm kırıldı yine..
Beynimin uçurumlarında yürüyorum korkarak..
Fahişe beynim bakire değil artık..
Ve biliyorum tutamazlar beni ,düşlerim kırık....
Bir düş tamircisi arıyorum..
Son düş'ümü yaşatabilmek adına..

Gökgürültülü ve sağanak yağışlı bir ben'lik...

Ben bugün yağmura bir bardak çay ısmarlamak istiyordum..
_Bize iki çay lütfen..
Lütfen dışarıda ki masaya..
Çayımı yağmurda demlenmiş içeceğim bugün..


Biz severiz yağmurla birbirimizi..
O beni ıslatır ben ona bir çay ısmarlarım göğü gören bir yerde..
Ben onu hissetmeyi severim..
O beni gülümsetmeyi..
Bugün yaşamın kıyısından döndüm 'yağmur' sayesinde..
O yüzden gök gürültülü ve sağanak yağışlıyım bugün..
Yazdığım her kelime yağmur kokuyor..

Yağmur beni çok güldürdü bugün..
Koşan çocuklara ondan kaçanlara epey bir güldüm sırılsıklam halimle..
Yağmur ve ben bugün çok eğlendik..
Trajikomik dostluğumuz sayesinde..
O beni ıslattı ben ona bir bardak çay ısmarladım..
Hiç duymuşmuydunuz?
Yağmur da şekersiz içiyor çayını..

Bir orospu'dan iniltiler..

Gittin..
sadece kendini almadın benden..
Ve sadece sana verdiklerim değildi elinde ki o buruşuk kağıda sinen..
Kadınlığımı söküp alırken benden..
Ve terli tenimin tişortunda yaptığı kaçamak lekeleri sarhoş ağızlara meze yaparken..
Masumiyetim değildi aldığın benden..
Dudaklarımın vücudunda gezdiğini herkese anlatırken..
Herkesin bende saklı 'orospu' yu tanımasını sağlarken..
Benim orospu'mdu diyebilmen..
Bunlar değildi elinde ki buruşuk kağıda sinen..

O kağıtta senin sahip olamadıkların vardı..
Benim ben olmamı sağlayan iyi ve düzgün yanım..
Maskelerimi çıkardığımda kalan 23 yaş bunalımlarım..
23. yaş günüm de yazdıklarım..
Acı versin diye sana yolladığım..
Kadınlığım orospuluğum ve ya masumiyetim değildi yazdıklarım..
İki kelimeydi.. Sen anlamadın..
Buradan da görebiliyorum seni..
Buruşturursan kelimeler dökülüverir yere ve sen okumak zorunda kalmazsın diye düşünüyorsun biliyorum..
Ve biliyorum okusanda ben yine bir çizik olarak kalacağım o sarhoş sofrasının görünmez kara tahtasında..
O yüzden iyice sık kağıdı kelimeler eline nüfuz etsin..
Sen o acıları çekerken ben cennet meyvelerinden alevli meyve salatası yapacağım rakımın yanına..
Şerefine sevgi(!)li..

Yanılgı..

Cam da bir suret
Suret te bir yaş
Yaş tuz dolu
Tuz akmakta
Suret yanılmakta..
Yanılgısında bir adam
Adamın içi boşalmakta
Boşlukta bir suret
Suret acı içinde
Acı da bir aşk
Aşkta bir kırık ezgi
Ezgi ağlamakta
Ezgi melodiler kusmakta
Melodiler kan dolu..
Suret yanılgı..

Camda bir suret
Suretin yüzü karanlık
Yansıma yanlış..
Karanlık büyümekte
Suret küçülmekte..

..Ganimet..

Sen kazandın..
Gazi olarak ayrılıyorum bu savaştan..
Yaş değil gözlerimde gördüğün..
Onur..
Edebimle(!) bekliyorum utanacağın günü..

O madalya yakışmadı boynuna..
Ve ganimet yoktu bu savaşta..
Çok 'ben' döktün yollara
Taşımasını bilene acı yakışır ya..
Bana da yakışıyor acı, uydurdum onu üzerime mahalle terzisinde..
Hediyen potluk yapmıyor bu bünyede..

Bir treni beklemek..

Bir tren rayında beklemek..
Bir tren gelsin diye
Bir tren gelsinde onun gürültüsünde kendi çığlıklarımı ben bile duyamayayım diye
Bir tren beklemek tren raylarının gürültüsü için..
Taşlara takmak ayağını ve düşmek kimse görmeden

Bir tren rayında ağlamak sessizce
Raylardan başka kimse bilmese
Titrese yerler ve o tren gelse
Ben trenin gürültüsünde kendimi unutsam
Unuttuğum benliğim hoşuma gitse
Hatırlamak istesem..

Taşlar ayağıma takılsa
O, trenin önüne düşsem
Ve beni kimse kaldırmasa
Kaldırmaya layık bulmasa
Geç kalsam..
Tren üzerimden geçse
Ama 'tanrı çekeceğin daha çok acı var' diye yaşamama izin verse..
Ben yaşama başlasan eksik
Yaşam beni kabul etmese keşke..


Bugün bir şarkı dinledim yolda
kalbim acıdı
hepsi bu..

HAYAL 3; Tekrar inanabilmek"..

En zoru bu olsa gerek.. Bir daha inanamayacağım hiç birşeye ve hiç kimseye.. İnancımı kaybediyorum.. Yaşama dair beklentilerim bitiyor.. Asılı kalmışım bir sokak lambasının gölgesine.. Gölgem yok benim.. Yansımıyor yüzüm aynada.. Sorular soruyorlar cevap veremiyorum.. Sözcüklerim yetersiz.. Yeniden tüm o saçma soruları yanıtlayacak gücüm yok.. En başından başlayıp yavaş ve ürkek adımlar ile tanıyamam bir başka adamı.. Yapamam.. Yok işte.. Halim yok.. Başlayamıyorum.. Bıraktığın yerdeyim hala.. Herkes olması gerektiğinden çok yabancı bana.. Hepsi.. Tanımak istemiyorum kimseyi.. Ben seni istiyorum.. Hala ilk günkü gibi heyecanlı kelimelerim.. Sana doğru uçuşan uzun soluklu cümleler kurmak istiyor dilim.. Seni görmezden gelmek istemiyor gözlerim.. Tanıyorum seni.. Nasıl söylerim tanımadığımı.. Tanıyorum işte.. Bir zamanlar bana ait olan bedenini.. Ve benim yatağımda bıraktığın saçlarını.. Hepsini hatırlıyorum.. Sen gidemedin benden.. Özgür bırakmıyorum ruhunu.. Bırakamıyorum.. Seni ölesiye özlerken başka dudakların sıcak ıslaklığını duyumsamak istemiyorum.. Başka soluklar istemiyorum tenimde.. Ben hala seni seviyorum deri ceketli çocuk! Hala seni özlüyorum.. Ve bende saklı ruhuna sarılıp uyuyorum hala karanlıktan her korktuğumda.. Seni çok özlüyorum..

HAYAL 1: "senin gölgen de güneşlenebilmek"..

BİTTİ..
BİTTİĞİNİ GÖRDÜM..
YIKINTILAR ARASINDA MAĞRURSUN..
HAKLI VE KAZANÇLISIN..
BEN KÜÇÜK BİR YER ELMASI MİSALİ ASILI KALDIM DOĞDUĞUM, BENİ DOĞURAN TOPRAĞA..
SANA..
ANILARIMIZA..
YENİ BİRİLERİ DEĞMEDEN GEÇSE BANA..
FARKEDİLMEYECEK KADAR KÜÇÜK OLSA GÖLGEM..
ÜSTÜME BASSALAR,SES ÇIKARMASAM..
SENDE İYİ BİLİRSİN..
ŞARAP İÇTİĞİN GÜN DEĞİL SONRAKİ GÜN SU İÇTİKÇE SARHOŞ OLURSUN..
YAŞADIĞIM GÜNLER HEP SONRA Kİ GÜNLER..
SENİ HATIRLAMAK İÇİN ÖNCE BİR YUDUM ŞARAP SONRA KANA KANA SU İÇİYORUM
BAHAR GELMİŞ BURALARA..
BEN BU BAHARI SENİNLE SEVECEKTİM..
SOĞUK İKLİMLERE AİT DERİM SENİN GÖLGENDE GÜNEŞLENECEKTİ..
BİRBİRİNE KUR YAPAN HAYAVANLARA ÖZENECEKTİK..
GÖZ SÜZECEKTİK BİRBİRİMİZE..
BANA ÇİÇEK KOPARMAYACAKTIN..
BEN DALINDA SEVERDİM ÇİÇEKLERİ..
BÖCEKLERDEN KORKACAKTIM YİNE..
SEN KOVALAYACAKTIN ONLARI ÜSTÜMDEN..
SONRA ÜZERLERİNDE Kİ KARLAR HENÜZ ERİMEMİŞ O UZAK DAĞLARA BAKACAKTIK..
ULAŞILMAZ HAYALLER KURACAKTIK..
KEŞKE SENİN GÖLGENDE BİTEBİLSEYDİ YOLCULUĞUM..
KELİMELERİM SENİN MAHZENLERİNDE CAN ÇEKİŞSEYDİ..
ELLERİM KALEM TUTAMAZ OLSAYDI..
VE BANA VERDİĞİN NEFES İLE DEVAM ETSEYDİM YAŞAMAYA..
DA….
SEN KALSAYDIN…

HAYAL 2: "seni yaşıyabilmek umudu"

Seninle hiçbirşey yapamadım ben!
En sevdiğim yerleri sana gösteremedim
Sevmediğim yerleri seninle sevemedim..
Çınaraltında kahvaltı edemedik mesela..
Liman'da bir bira ısmarlayamadım sana..
Taksim pasajlarında kaybolamadık..
Çok sevdiğim şiirleri sana okuyamadım..
Adını telefon rehberime yazamadım..
Doğumgününü kutlayamadım..
Kendimi sana anlatamadım..
Seni anlayamadım..
Ve yapamayacağım bunların hiçbirini hiçbir zaman diliminde seninle..
Ellerinden tutamayacağım..
Gözlerinin içinde kendimi göremeyeceğim..
Kulaklarım sesini ayırt edemeyecek milyonlarca ses içinden..
Kokunu bilemeyeceğim.
Seni sevdiğimi ;
Çınaraltında,
Denizin dibinde ki o masada,
Kayıkların dalgalarla dansının eşliğinde,
Demli bir çayın gölgesinde,
Utana sıkıla, gizli bir şey söyler gibi,
Söyleyemeyeceğim..
Sen duyamayacaksın..

HAYAL 4; ruhunu tecavüzden kurtarabilmek..

Bitti.. Evet artık kabullenebiliyorum.. Olgunluk falan değil bu..Yüzüne çarpan her gerçekten kaçabiliyormuşsun da 'o söz' seni tüm beklentilerinden sıyırıp dibe çekebiliyormuş.. "O seni sevmedi.. Hep başkasını sevmişti.. Sana dokunurken, sana bakarken, seni hissederken, senin keşfedilmemiş coğrafyanda macera dolu yolculuklar yaparken.. Hep onu düşlemiş, hep onu sevmişti.. Sen bir bedendin sadece.. Yüzün yoktu yani var olan yüz sana ait değildi.. Değildi işte.. O'na aitti.. Delice istediği sen değildin.. Dokunduğunda ellerini titreten sen değildin.. Sana dokunmuyordu o.. Seni öpmüyordu.. Senin kulağına fısıldamıyordu sevdiğini.. Sen yoktun.. Şimdi seni özlemesini bekleme.. O seni hiç tanımadı ki.. Hiç sevmedi.. O seni sevmedi işte.. Sevmedi.. Sen yoktun.. Olmadın..

Senin iri ela gözlerin yoktu.. Siyah bukleli saçların.. Uzun parmakların.. Sana çok yakıştığına inandığın ben'in.. Onun gözünde dudakların vardı öpülesi, göğüslerin vardı,bacakların,bacak aranda sakladığın dünyan.. Senin olan herşeye tecavüz etmeye çalıştı o; 'sevgi sözcüklerinin ardına sığınarak'.. Düşlerine,hayallerine,kalbine,duygularına,düşüncelerine,hissettiklerine,saklamaya çalıştıklarına.. Sonra üzerine bir sigara yaktı tüm alabildiklerinin hatırına.. Dumanı yüzünü yalayıp geçti.. Öksürdün duymadı.. Kulağı senin sesine duyarlı değildi çünkü.. Bir fahişe gibi bırakırken seni o yatakta kendi kokusu ile beraber, O'nu düşünerek başka yolculuklara çıktı gözleri kapalı.. Yanında değildi ve olmayacaktı hiçbir zaman.. Nefes alışları düzene girince bir daha tecavüz edecekti güzel sözcükleri ile sana.. Aşk'tan hırsını alana dek.. O''nu unutana dek.. Belki günün birinde seni unutturmasını dilediği kadınları yaralayacaktı o yatakta..Sen onu bırakıp gidebildin diye..

Teşekkür ederim sana.. Tam zamanında kalkabildin o yataktan.. Şimdi bir banyo yap ve gel de siyah buklelerini düzelteyim ruhum..