Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

6 Aralık 2014 Cumartesi

Kabataslak









   Hafıza adında berbat bir yol arkadaşım var benim. En küçük ayrıntıları beynimin kenar köşelerine saklayan. Seni her bir parçan ile hatırlayan... Bu sigaranın izmaritini farketmeden içtiğinde dudağında hissettiğin acı, ağzında ki kömür tadı gibi... Bu bazı semtlere, bazı şarkılara küsmek gibi. En sevdiklerin olsa bile... Bu çırılçıplak kalmışsın gibi kalabıklarda... Kötü, çirkin bir duygu. Bağırmak istiyor insan. Çığlık çığlığa bağırmak! 


    Tüm vücudum kaskatı.. Tek bir kasım bile hareket etmiyor sanki. Her sabah kendimle savaşarak benden bekleneni yapmak! Dostlarıma göre kazanmak.. Benim için her defasında derin yaralar almak... Sensizliğin kabataslak bana yaptığı bu. Buna bir isim veremiyorum. Bildiğim hiç bir şeye benzemiyor. Evimin yolunu unutmuşum gibi... Saçma... Kendimi omuzlarımdan tutup hızlıca sarsamak istiyorum. Kendine gel! Bu sen değilsin. Kalk ve bir defa daha savaş demek istiyorum... Aynaya takılıyor gözüm. İçim sızlıyor. 

   Siyah beyaz görmek hayatı... Herkese geçtiğini söylediğim bir yaranın, kabuk bağlamasına izin vermemek... 

   İyi bir insanmışım ben. Herkes öyle diyor. Ama iyi olmanın, insan olmanın, erdemli olmanın, düzgün olmanın yetmediği bir boşlukta yaşıyorum ben. Burası karanlık, burası çok dar. Sığmıyorum. Bazen bir şeyler dürtüyor beni. Yaşama sevinci hissediyorum belli belirsiz. Bir parça umut belki. Sonra... Sonra seni gördüğüm o ilk günün anısını çıkartıyor berbat yol arkadaşım! En başa dönüyorum.

   Ben her yeni güne, savaş yaraları ile başlıyorum....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder