Ben hayal dünyamın günlüğünü tutuyorum sadece...

22 Ekim 2017 Pazar

Hayat ne güzelsin..




                                  


İnsan kendisini affedince yoluna giriyormuş herşey.. 


Meğer tüm bu tantana insanın kendisi ile savaşındanmış.. Ben kazandım. Nasıl kazandığım kısmı çok iç açıcı değil ama kazandım. Kendimi affettim. Kabul ettim. Eskiden kendime söylediğim o kutsal sözü hatırladım. "Aşkın acısı bile ayrı güzel".. Gözlerimi açtım yeniden. İnsanları, hayatı kucakladım. Sigarayı ve karbonhidratı azalttım. Kırmızıları bıraktım daha toprak tonlarında daha sofr renkler keşfettim. Fazla iddialı yaşayınca fazla acı çektiğimi anladım. Sınırlarımı öğrendim. Sınırlarımın kıyısında dolaşmanın güvenli huzurunu tanıdım. Ne kadar sürede başardım, ne kadar hata yaptım ve ne çok yanıldım kimbilir.. Ama şimdi gülümsemenin farklı bir yolunu buldum. Şuh kahkahalarımın yerine tebessümler koydum. Bardaktan boşalırcasına değil daha dingin yaşamayı öğrendim. Hayatın koşturmacasına bıraktım kendimi.. En fazlasını değil yeteri kadarını almayı öğrendim. Bağıra çağıra şarkı söylemekten vazgeçip, mırıldanmayı seçtim..  Şarkıların sözlerinde acı çekmekten bıkıp müziğinde dans etmeyi öğrendim.. Meğer geceler o kadar da karanlık değilmiş. Yıldızları sevdim. Havayı tahmin etmeye çalışmanın beceriksiz komedisine kaptırdım kendimi.. Aldığım her kararın doğru olma zorunluluğu ne yormuş beni, yanlış kararlarımı, yanlış yollarımı , yanlış eşleşmiş çoraplarımı, kalabalıklarımı sevdim. Dünyanın en mendebur kedisine sahip olmayı, yılışık bir kediye sahip olmaya tercih ettim. Hayatın verdiklerini, verdiği haliyle değiştirmeden aldım, sevdim. Mutlu olmak bu kadar basitmiş meğer.. 

Haklısınız eksikleri var yaşamın. Ama mevcut hali sımsıcak, sevgi doluymuş. Ekmeğin ucu, yeni açılmış salçanın taze kokusu, kinderden çıkan gargamel, kazı kazanda 1 liradan fazla kazanmak, eski bir dostu kucaklamak, kötü bir şakaya doyasıya gülmekmiş hayat. Verdiği kadar.. Hak ettiğimden az değil. Tam hakkım olanı.. 

Ne güzelsin hayat.. Çocuk gözlerimde bir mucize olan pinokyo bisikletim gibi.. İlk düşüşüm, haylazlığım, hayallerim, tercihlerim, olmak istediklerim ve olamadıklarım, sevdiğim herkes ve beni sevenler, dinlediğim o muhteşem şarkılar, izlediğim tüm denizler, hevesle aldığım tüm nefesler için sana şükürler olsun..

Şimdi derin bir nefes alın. Ve hayatın ne kadar kısa ve ne kadar mükemmel olduğunu bir kez daha hatırlayın. Ve nefes almayı unutmayın... 

Mutlu kalın. 

P.S: Manuş baba dinlenerek, kedim telefonumun kablosunu kemirirken gülümseyerek yazılmış ve   yeni başlangıçlara adım atan tüm kadınlara adanmıştır.. 


Sevgiler

Öz 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder