Eşyalar
toplanmış seninle birlikte… Anılar saçılmış odaya her yere…
Sevdiğim o koku yok artık bu evde…
Sevdiğim o koku yok artık bu evde…
Gitmenin üzerine en az 10 cilt kitap yazarım. Öyle iyi
bilirim gitmeyi. Kimseler benim gibi güzel kaçamaz, böyle bulunmaz yerlere
saklanamaz. Ben istemezsem _ ki istemem_ kimse beni bulamaz. Ben öyle güzel
giderim ki geride hiçbir şey bırakmam. Huyumdur. Oscar’a aday olur en az bir
özgün gidiş ödülü alırım. Ben öyle güzel giderim ki, gitmek üzerine yazılmış
bütün şarkılar eksik kalır. Kocaman boşluklar bırakır, etrafa anılar saçarım.
Her şeyimi toplar giderim. Geriye saç telim bile kalmaz.
Sadece adım, anıların, bir de mutfak önlüğünü bırakırım. Beni unutma diye…
Parfümümün sinen kokusunu bile toplarım. Camları açar ardına kadar bedenin,
kalbine ceyran çarpar. Öyle giderim. Tüm filmler canını acıtır. Gözyaşları
bırakırım ardımda. Ama merak etme en çok ben ağlarım. En çok benim canım acır.
Ben gitmeyi iyi bilirim. Zihninde sürekli aynı ses döner
durur… Daktiloma çarpan parmaklarım, biten dizini haber veren küçük zilin sesi…
Duvarlarına çarpar zihninin. Kalıcı yaralar bırakmam ama… Bir süre sonra
unutmaya başlarsın. Çünkü ben hep kendim için zor, diğerleri için atlatması
daha kolay vedalar bulurum. Siz benden, ben kendimden nefret ederim. Siz
unutursunuz ben nefretimle bir ömür çoğalarak yaşarım.
O yüzden sinirlen, kus öfkeni… Ne kadar çok kızarsan o kadar
kolay geçer… Kendine iyi bak… Sen daha iyilerine layıksın… Sorun sende değil
bende… Bunlar benim tarzım değil. Canın ne isterse onu yap. Sadece unut beni.
Unutamazsan gitmeyi öğren sende… Bu anneden kıza, babadan oğla nesillerce
sürecek bir gen aktarımı… Gitmeyi öğren ve hemen git birilerinden. Tüm dünya
mutsuzlukla terbiye olana dek!
Tüm dünya gözyaşlarını kanıksayana, kimseye bağlanmamaları
gerektiklerini öğrenene dek.
Tüm dünya özgür ama mutsuz olana dek.
Git ve sakın arkana bakma…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder