Sen ne güzel
bir düştün. Ne güzel bakıyordun. Ve güzel de gülüyordun çoğu zaman. Bir sürü
komik hikayen vardı senin.. Ne zaman canım sıkkın olsa fark eder, güldürmeye çalışırdın beni. Senden sonra kimse
güldürmeye çalışmadı. Umutsuzca seni bekledim. Beklemeyi ne kadar severim
bilirsin. Vazgeçmek hiç bana göre değildi. Muazzam acılar yaşadım ama hiç
vazgeçmedim.
Seni en özel
yeri ile sevdim bedenimin. Parmak uçlarımla. Sana dokunmak için türlü bahaneler
bulan parmak uçlarımla. Sen ise beni hiç sevemedin. Anlıyorum seni. Çünkü ben
de başkalarını sevememiştim saha önce. Çok kişiyi bırakıp gittim ardımda. Sonra
sana rastladım. Kırdığım tüm kalplerin, aldığım tüm ahların işlediğim her
günahın bedelini seninle aldı hayat benden. Tanrı’nın adalet anlayışına hayran
kaldım yine. Aşk adına işlediğim her günahın acısını aşkla ödedim. Suçumun
bilincindeyim bu yüzden itiraz etmeden bekliyorum.
Bir gün o hayalinden
kurtulamadığım kırmızı Vosvos’u alacağım.
Sonra seninle
yeni bir yerler keşfetmeye gideceğiz.
Senin haberin
olmayacak!
Günün birinde
kırmızı bir vosvos göreceksin.
İçinde kimse olmayacak…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder