Kötü bir
dünya burası… İnsanların soğuktan donarak öldüğü, karşıdan karşıya geçen
çocuklara arabaların çarptığı, insanların birbirini aldattığı, yalanlar
söylediği, saklandıkları, bulunmak istemedikleri, her güne yeni bir maske ile
başladıkları çirkin bir dünya. Benim umudumu kaybetmemek için bebeklik
battaniyeme sarılıp uyuduğum ve her sabah gözlerimi açtığımda yeni yalanlar
yeni savaşlar duyduğum dünya. Küçücük dertlerimi içime attığım insanlığın her
gün bir kez daha yenildiği dünya.
Oysa sadece
gülümsemek ile değiştirebilsem evreni. Bu kirlenmişliği, bu yılgınlığı, bu
sığlığı delip geçebilsem… İnsanlığa umut verebilsem… Hayal etmeyi öğretebilsem…
Yağmurdan sonra gökkuşağını görmek için sokağa çıkarabilsem onları.
Penguenlerin olduğu komik bir animasyon izletebilsem çocuklara… İnatlaşmayı
öğretebilsem. Paylaşmayı, tokgözlü olmayı,
umudu…
Tüm dünyanın
yükü omuzumda gibi. Bu gece bir ölüm haberi daha verdi haber kanalları. Ben ise
telefonuma mail kurmak ile uğraştım… Kirlenmiş insanlığıma bir methiyedir
yazdıklarım…
Bu gece onarılamayacak
bir acı doğdu bir annenin göğsünde. Ve ben yarın sabah beş dakika daha uyumak
için babamın hazırladığı kahvaltıyı es geçeceğim. Hava soğuk diye söylenip,
süslü kıyafetlerimi giyip bir fincan kahveye 10 TL vereceğim çocuklar dünyanın
diğer tarafında açlıktan ölürken. Beğenmeyip
yarısında bırakacağım. Akşam olduğunda
içim sızlayarak haberleri izleyeceğim. Üzüleceğim herkes kadar. Yazacağım yine
ve okuyacak birileri. Hak vererek veya yadırgayarak….
Ben
sigaramdan derin nefesler alarak sıcak evimde uzanırken, bazıları insanlığım
ile ilgili güzel sözler söyleyecek! Ben utanamayacağım…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder